Öyle işte..

Başım dönüyor birden o eski günlere, bulanıyor geçmişim, bugünüm.. Çocukluğumu kusuyorum kirlenmiş ellerime.. Renkli misketler dökülüyor avcuma, yatağıma saçılıyor parmaklarımın arasından..


Çocukluk.. Gök ağarmadan uyumak o günlerde kalmış, en temiz rüyalarla uyanmak da.. Bir taş alıyorum elime, şafak diriliyor çatapatlarımın sesinden ve son karanlıktan faydalananlar kız kaçırıyorlar kızdırarak yaşlı nineyi..


Böylece kimsenin duymadığı sancılarla güneşi doğuruyorum yine.. Ağlıyor yeniden tan vakti, alışkanlık ya, dalıyorum uykuya nefes aldığını anlayınca..


bir gece renkli misketleri kusarak uyanan ve onları elime tutuşturup bunlarla istediğini yap diyen, iyi ki varsın..